Fas'ta Ne Yenir Ne içilir?

Fas, damak tadı açısından bizden çok farklı bir ülke değil. Belki bizim daha az seçici olmamızdan olabilir ama hiçbir yerde yemek sıkıntısı çekmedik.

Öte yandan Fas'lıların yemek hazırlarken ve servis ederken kendilerine has bir hijyen anlayışına sahip olmaları ve bazı tuzlu  yemeklerin tatlı dokunuşlara sahip olması (örneğin et yemeğine erik veya tavuklu hamur işine bal koymaları) bazen bizi zorlamadı desek yalan olur.

Ferhan'nın Sıcakla mücadele şekli.

Önce içeceklerden başlamak istiyorum;

Yemeklerin yanında servis edilen geleneksel bir içeceklerini görmedik. Mesela bizdeki ayran gibi. Restoranlarda gazlı içecekler mevcut ancak her yerde kendi sıktıkları portakal suyu bulunuyor. Portakal suyu zaten başlı başına bir konu. Özellikle Jemaa El-Fena meydanındakiler başta olmak üzere satılan  portakal sularının genelde hepsi çok lezzetli. Fiyatları ise 4 Dirhem yani 1.35 TL.

Yoğurt yemek isterseniz tatlı olarak yemek sonrasında servis ediyorlar. Frozen yogurt olarak.

Fas'ta alkollü içki içmek;

Fas'ta bir Non-halal Reyonu.

Alkol tüketmek isterseniz Türkiye'deki kadar kolay olmadığını söylemem gerek. Marketlerde satın alıp otelinizde içebilirsiniz ya da nadir olarak alkol servis edilen mekanlarda tüketebilirsiniz. Yani Fas genelinde alkol kullanmak biraz sıkıntı. Fas vatandaşlarının alkol tüketmesi doğrudan yasak. Yine de Fas'ta  sarhoş bir çok insan görebilirsiniz. Sebebini ancak gittiğinizde anlayabilirsiniz.

Her ülkenin dini hassasiyetleri kendi sembolik yapılarına sahip. Örneğin, bizim ülkemizde alkol tüketimi çok sıkıntı olmasa da (yıllar geçtikse zorlaşsa bile) domuz eti üretimi, satışı ve tüketimi bir kaç örnek hariç (macrocenter veya ideal et) biraz sıkıntı. Yani belli başlı marketler hariç domuz eti satışı bizde ayıplanabilir. Fas'ta ise durum tam tersi. Alkol tüketmek ayıp, yasak iken, marketlerde non-helal reyonlar var.

Sıcak içeceklerin en geleneksel ve en çok tüketileni ise hiç tartışmasız Nane çayı. Yeşil çay ve taze ile hazırlanan nane çayını Fas'ta her yerde görebilirsiniz. Tıpkı bizde siyah çayı her yerde görebildiğiniz gibi. Nane çayını hazırlarken içine kattıkları şekerden dolayı oldukça tatlı. Şekersiz içmek isterseniz kesinlikle belirtmeniz gerekir. Ayrıca nane çayı isterken demlik olarak mı yoksa bardak olarak mı servis ettiklerini kesinlikle sorun. Yoksa iki kişi için iki nane çayı isterseniz, iki büyük demlik getirebilirler.

Nane Çayının Böyle Yüksekten dökülmesi bir gelenek.

Enteresan bir şekilde Fas'taki kahve kültürü espresso olarak kendini gösteriyor. Neredeyse her yerde büyük bir kahve makinesi mevcut ve her yerde espresso tüketiliyor. Merzouga'ya giderken mola verdiğimiz benzinliklerde bile bu kahvelerden bulduk. Hani bizdeki çay ocaklarındaki büyük çay kazanları gibi onlarda da büyük kahve makineleri var. Espressolar bizdeki çay tabakalarının üzerindeki bir su bardağıyla servis ediliyor. Tıpkı nane çayı gibi başta kahvehaneler olmak üzere bir çok yerde bu şekilde espresso tüketildiğinde şahit olacaksınız.

Kahve yanında verdikleri şekerler ise sizi biraz şaşırtabilir.

Şeker seviyorlar vesselam.

Fas'ta yiyebileceğiniz geleneksel yemeklerin başında tajin geliyor. Tajin, bizdeki güveç yemeğine benzemekle birlikte, koni şeklinde kapağa sahip olan (dolayısıyla malzemelerin de koni şeklinde yerleştirildiği) toprak kap içinde ve genelde köz üzerinde pişirilen sebzeli et yemeği. Tavuklu, etli, kuskuslu (bizdeki bulgura benziyor) ve daha bir çok çesidi restoranlarda mevcut.

Toprak kapta pişirilen ve servis edilen bir Tajin.

Eğer daha da orijinal bir şeyler yemek istiyorsanız Jemma El-fena meydanında satılan salyangoz çorbasını deneyebilirsiniz. Kürşat yeni lezzetlere açık biri olduğundan kürdan kürdan götürdü sülükleri. Özge sadece tadına baktı. Ferhan denemek istese de son anda sülüğün antenlerini görünce caydı. Ben ise hiç kalkışmadım bile. Tadı midyeye benziyormuş. Eksik kalsın.

Resimdeki gibi kürdanla yeniyor (Fotoğrafın üzerine tıklayarak büyütün).

Şimdi buraya gittigimiz, beğendiğimiz ve tavsiye edebileceğimiz restoranları yazacağım ancak yediğimiz en iyi tajinin bir restoranda değil çöl turu sırasında kaldığımız Marhaba Camp'ta yedigimizi belirtmek isterim.

Restoranlardaki fiyatlar ise genel olarak Türkiye ile karşılaştırıldığında hallice ekonomik. Dört kişi, orta halli bir restoranda Türk parasıyla 65 TL'ye tıka basa et yemeği yedik ve yemekler harikaydı.

Ayrıca aşağıdaki listedekilerden başka restoranlarda da yemek yedik ancak sadece yazmaya değer olanları burada paylaşıyorum.



1. Bob Ssour, Chefchouen.


Bu restoranı bize chefchouen'de kaldığımız ev sahibimiz tavsiye etti. O kadar çok sevdik ki iki gün üst üste burada yemek yedik. Spariş ettiğimiz bütün yemekler harikaydı. Tajina'nın içindeki etler öyle güzel pişmişti ki kaşıkla bile yiyebilirdik (belki bal kattıkları dan dolayı bir yemeği sevmedik ama o da çok güzeldi. Yalnızca bize göre değildi).

Her birini tek tek buraya yazamam ama kalamar güveç, karides güveç ya da tajina'yı kesinlikle deneyin. Yemek yanına servis edilen mezelerden kesinlikle isteyin. Siz istemeden gelen acı sosa ise bayılacaksınız.

Bu restoran Fas'ta gittiğimiz hem en ucuz hem de en güzel restorandı. Dört kişilik yemek için 65 TL ödedik. Giderseniz sahibine bizden de selam söyleyin.

Chefchouen'de duvarlar mavi olduğundan fotoğraflar da mavi çıkmış.

2. Chez Lamine Hadj Mustapha, Marakeş.

Eğer otomobiliniz varsa Marakeş'te ne yemek yiyeceğiz diye sakın düşünmeyin ve en az bir öğününüzü burada geçirin.

Burası Et tandır konusunda meşhur ve genelde et yemekleri servis ediyor. Müşterileri ise genelde yerli olduğundan fiyatları da oldukça düşük (dört kişilik et yemeği 80 TL). Üstelik seyyar satıcılarından kavun alırsanız kesip masanıza da servis de ediyorlar.

Yemekler ise şahane. Buradaki yemeklerin hepsini tavsiye edebiliriz. Tajinler de çok güzel sosisler de tandırlar da. Hepsi bizim bebeklerimiz.

3. Rick's Cafe, Casablanca.

Efendim, ünlü Casablanca filminin geçtiği Cafe'nin bir benzerini gerçekten Casablanca'da açmışlar. Gerçeğinin A.B.D.'de bir stüdyoda olduğunu biliyorduk. Buraya da uğramadan gelmeyin dayak yersiniz dediler biz de gittik.

Girişte, şortla içeri giremeyeceğimizi kıyafetlerimizi değiştirirsek girebileceğimizi söylediler. Örselendik, üzüldük. Yok be şakayaptım. Ne üzülecekmişiz. İyi oldu, üzerimizi değiştirdik. Zaten yoldan gelmiştik.

İçeri bir girdik şık ve fesli garsonlar, sessiz nezih bir ortam ve canlı piano çalıyor. Hani filmde vardı ya, Sam. İşte onun gibi.

Fas'ta gittiğimiz en pahalı restoran burasıydı. Toplam 430 lira civarında bir hesap ödedik. Şarap falan dahil. Ama ne yemekler, o biçim. Porsiyonlar büyük ve doyurucuydu ayrıca servis ve içkiler de güzeldi. Belki pahalı bir yer ama emin olun Türkiye'deki benzerleriyle karşılaştırırsanız kesinlikle yine uygun kalıyor.

4. Café Des Epices, Marakeş.

Marakeşte, Jemaa El-Fena meydanına yakın ve meşhur sukların başladığı bölgede bulunan ve geleneksel yemekleri biraz turist tarzında servis eden bir restoran ya da cafe. Hemen yanındaki ünlü kafe (adını unuttum şimdi) ve karşı tarafta bulunan da Nomad restoranı da aynı kişiye ait. Menüler falan komple aynı.

Şimdi yemeklere kötü desem ayıp etmiş olurum zira avrupa tarzında servis ve ortalamanın üzerinde bir yemek kalitesine sahiplerdi. Yemeklerin görüntüleri iştah açıcıydı lezzetleri de yerindeydi ama bana sorarsanız daha yerel bir restoranda yemek yemekte fayda var.

Hesap ise 4 kişi için 67 lira civarında tuttu.

5. Blend Gourmet Burger, Casablanca.

Fas'a geldiğimiz ilk gün gittiğimiz ilk restoran burası. Deve Burger hariç geleneksel yemekler yapmadıkları aşikar. Eğer Türkiye'de iyi hamburger yapan bir yere gittiyseniz burası sizi çok şaşırtmayacaktır. Yine de bizim gibi gidecek bir yer bulamadıysanız, burada yemek yiyebilirsiniz.

Deve burger'in tadına bakan kürşat, çok da bir numarası olmadığını söylemişti. Bilginize...

Hesap dört kişi için 170 tl civarı.

Hamburger yanında gelen soğan halkaları harikaydı.

Genel olarak Fas'ın et yemekleri güzeldi. Gerçi Kürşat ve benim için durum böyleyken kızlar et yemekleri konusunda biraz daha seçiciydi. Aşağıda Fas gezisi sırasındaki kilo değişimimi görebilirsiniz. Tatil psikolojisi işte. 

Teşekkürler.