6 Nisan 2011 Çarşamba

Hadi tecüme edelim, google translate :)

Küçüktüm hayal meyal hatırlıyorum ama, babamın çalıştığı okuldaydık. Sanırım yılsonu şenlikleri tarzı bir etkinlikti. Hani herkes çıkar şiir falan okur, kimi fıkra anlatır, kimi de yeteneklerini sergiler. Ufaklıkların birini (kız mı erkek mi onu bile hatırlamıyorum) yerel kıyafetlerle yaşlı bir anne gibi giydirmişler, eline de bir mektup vermişler, onu okuyordu.
O zaman çok ilgimi çekmemişti ama şimdi memleketimden uzak olmanın de verdiği bir içgüdü ile arattım internette hatırladığım kadarıyla.
Bu bir mektup. Giresunlu bir annenin askerdeki oğlunun yolladığı mektuba cevaben yazdığı, daha doğrusu yazdırdığı bir mektup. Özelliği ise dilimizdeki yerel öğeleri tamamen içeriyor olması. Yani giresunluların bile zor anlayacağı bir dilde yazılmış. Ayrıca bu mektup kurgu mu yoksa gerçek mi onu da bilemiyorum.
Şimdi öyle mektup üzerinde göz gezdirirken annemin gülerken gözlerinden yaş geldiğini hatırlıyorum. Krize giriyordu resmen kadın bu mektubu dinlerken.
Ben de öyle içimden geldi bir alıntı yapayım buraya yazayım dedim. "Aman bu da blog yazmak mı canım kopyalayıp kopyalayıp yapıştırıyorlar" seslerini dinleyen vicdanım ise bu önsözü yazmaya mecbur kıldı beni. Ama herşeyin başı eğitim :)
Evet şimdi de giresuna gidiyoruz ( TRT ekranlarında, bir THM şarkısının sunumunu yapan sarışın hatun edasıyla) ;
Salifim gönderdüğün mekdubu Bazar günü bazara gidiken şube yanındaki gaveci Daz Ali verdi. Elimdede Fadime gelinin bir okka yüzdirhem gadar yağı vardı. Fadime gelinin yağını gıyıya genelik goydum da havurdan geçen bi mekdep talebesine okidim dedim mekdübünü.

Anam yavrum ben yağı hebden unudmuşum da meddubuan daldurmuşum, bide bakdımkinelik,anaaaam gocaman aranku bi it aazını, bunnunu yalıya ginelik földür, földür taaa gözüme annaklamimi. Öte yana bidaaa annakladımki ne görim bizim yağ güle gübüre garışmış. Zıggımın bekini yiyesice, gaybananın iti canım yağı mahvetmiş. Depemin tası attı, elime bi kötek alminen itin peşine düşdüm. Gaybana önde ben peşinde Giresindeki Osmanağa meydanını kirmane gibin çark döndük. Döndüm emmelakin gaybananın itini belediye meydanında bi kötekde zıbarttım.

Anam yavrum Salifim ben itin peşine düşmenliğinen barabar yüreemin başcuğazına bi hal oldu. 50 gayme dokdura, yüz gayme de erzaneye ilaç parası, Fadime gelinin yağı da cabası oldu oğulcazım.

Anam yavrum Salifim bizden boyuna para istiin, biz parayı nirden bulacuuk? Yoksuzluğun gözü kör olsun, gücük ayında saa inee saddukda gönderdük. Tavuu, cücüü sadduk saa gönderdük. Taa minkinimiz galdımıki? Geçenlerde ellerin baccalarında guduruk çakallar gibi iki büklüm soolama yapdımdı, adam belledüüm ağan olası Nizam itine dedimki, habu soolamayı yeni bazar günü giresin de sadda Sarı Mustafoon Sadık dan veresiyen eve gazınan duz al, yarısınen Fidan geline urbalık onikilik al, galanınıda Salifime gönderürük dedim. Ben ua ööle dememişim, sen get Debboy yanında Dalmanoon gavede bi gecede parii gumara ver demişim. Zabatcaası ağan körkütük sefruş geldi eve. Gendünden heec habarı yok, habar annatmanında minkini yok. Eeğnini zorunnan çıkarduk, altına bi şilte addukda zorginennük yaturduk, boyu devrülmiyesice zıbardı geddi.

Anam yavrum Salifim, köylerde bi gumar, bi gumar geçen gece Dursun Ali parayı gumara vermiş, ayaandaki tırabızan lasdiine gadar vermiş gumara. Nazmiye gız dedene abdes suyu almak üçün puara geddüğünde arkuru gene yola dooru tim, tim edeginelik, gısgırlamuk, cıs cıbıldak, tımancak biri gelmimi? Anaam gızın yüreee aazına gelmiş. Dursun Ali yi hortlak sanmış.

Anam yavrum Salifim saa bi gara habarım daa var: İrecebgilin Ayşa Cırım Ali ye gaçdı. İrecebte ar namus edib yoganı omuzlaminen Zonguldaa aşşaa geddi. Cırım Aliynen Ayşa gayıplara garışdı, kırk güdür ortalarda görünmiler. Yayla cenik aramaduk yer galmadı sankiminen yer yarıldı içine girdiler.

Anam yavrum Salifim efendi deden diş yabduracam diye dişlrini sökdürdü de gocamancuk höshöbüldek, fesil fösül gonuşii. Gocamanın aazı Keşap tüneline döndü oolcuum.

Anam yavrum Salifim Tüfeenen çektürdüün fotuıraf ne de haccak çıkmış, boyuna bosuna dolanduum zaptiyemi oldun? Anam yavrum saa bi gız bütürdüm: Boyu sülün, dişleri darı tenesi, saçları aağ darı püsgülü gibi, gözler ala bööce, yanaklar amasya elması, zollumu zollu, haçcakmı haçcak, hemide kütür,kütür dikiş dikii. Hızanların urbalarını hep una dikdürdük. Çok isdiyeni var, emmelakin ben başını baaladım.

Anam yavrum Salifim geçen aaşam da keyfanının canı mantar gavurması çekmiş, Sığıllık deemeninin uradan, doliz yerinden, kenefdaşının uralardaki bahcalardan hızanlara toplatmış da heec kimseye habar vermeden bii güzel yemiş. Zeele eve geldük ki anaaa keyfanı dısdıranga kesmiş, aazından, urnundan yemyeşil avu gelii, avuu. Bizi heeç uyutmadı. Keyfanının zaarmasından kenefin direkleri zabaa gadar yalpa vurdu. Pis booazının yüzünden öldü, öldü dirildi.

Anam yavrum Salifim daa ne yaziimki, benüm büldüüm bugadar. Zeele hızanlara yedürecek bi gaşuk bişiim yok, biraz pancar topliip yarmalı, bööceli gene gazana atiimde hızancuklar ağşama ısıcak, ısıcak yesinler, üstünede gatık yerler darı ekmee doorıyarak içine.

Mekdübüme son verürken ağan, efendi deden, hılhızan, İrecepgillerin Fidan, selam ederler, güccükler ellerinden, böyükler gözlerinden öpeller. Az evvel hennük yaamaya başladı, ala inekde yaylımdan geldi, bas bas bağırii, anladımki uda selam edii. Boyua bosuna dolanduum, anam yavrum Salifim bizi mekdupsuz bırakma. Anan HAVA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder